Selülit, en fazla bacak ve kalça bölgelerini etkileyen, cildin portakal kabuğu gibi görünmesine sebep olan bir sorundur. Selülit, daha çok hamilelik, ergenlik ve menopoz dönemlerinde hormon değişimlerinin yaşandığı süreçte etkili olur. Selülit oluşumu, sıradan yağlı bir doku değildir. Ciltte özellikle yüzeye yakın olan yağ dokusunda hasar oluşur. Yağ dokusu çevresinde bulunan liflerin yapısındaki bozulmayla, bölgedeki yağ hücrelerinin küçük lobüller şeklinde sıkışması sonucu ciltte portakal kabuğu görünümü meydana gelir. Hamilelikte hormon seviyeleri değiştiğinden, selülit oluşumları artış gösterir. Hamilelikle birlikte kişinin genetik yapısı, dolaşım sistemi, metabolizma hızı, hareketsizlik ve stresli bir yaşam sürme gibi etkenler bulunuyorsa, anne adaylarında selülit daha fazla etkili olabilir. Hamilelikte selülit oluşmasında kadının aldığı kilolar da etkili olur. Bu yüzden selülit bakımından hamilelik dönemi riskli kabul edilir. Özellikle prolaktin ve insülin hormonlarındaki artış, toplardamarların meydana getirdiği mekanik bariyer selülit probleminin artmasına neden olur.

Hamilelikte özellikle son aylarda ciltteki selülit oluşumları artış gösterir. Bunlar doğumdan sonra biraz düzelme gösterse de kendiliğinden tamamen geçmeleri zordur. Bu yüzden öncelikle hamilelikte selülit oluşmasına engel olacak tedbirler alınmalıdır. Sağlıklı bir hamilelik süreci geçirilmelidir. Selülit oluşumu sınırlandırılmalıdır. Bunun için her gün yeteri kadar sıvı alınmalı ve doktorun tavsiyelerine uyulmalıdır. Günlük 2 litrenin altında sıvı alınırsa, selülitlere davetiye çıkarılır. Ayrıca alınan tuz miktarının azaltılması da gerekir. Yağ tüketiminde bitkisel olanlara ağırlık verilmeli, hazır beslenmeden yani fast food tarzı yiyeceklerden uzak kalınmalıdır. Kafein içeren kahve tüketimi azaltılmalıdır. Bu tür önlemler öncelikle hamilelik içinde zararlıdır ve gebe kadınların normalde de alması gereken önlemlerdir. Besinlerde sebze ve meyveye ağırlık verilmeli, hamileliğe uygun egzersizler yapılmalı, düzenli yürüyüş programı uygulanmalıdır. Banyoda selülit oluşumuna yatkın olan bacaklar ve kalça bölgesi keselenmeli ve sıcak suyla duş alınmamalıdır. Ayrıca ayakkabılar yüksek topuklu olanlardan tercih edilmemelidir.

Hamilelikte bilinen selülit tedavileri ne yazık ki uygulanamaz. Bu nedenle, önerilerde olduğu gibi hamilelikte selülit oluşumunun azaltılmasına çalışmak daha doğru olacaktır. Özellikle ciltten sürülerek kullanılan selülit kremleri hamilelikte kullanılmamalıdır. Kremlerin içeriğindeki etken maddelerin bebeğe zarar vermesi gibi sorunlar yaşanabilir. Hamilelikte dikkatli olsanız da bir miktar selülit sorununuz olabilir. Bunun için doğumdan sonrasını beklemelisiniz. Bu dönemde aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:

Hamilelikte selülit oluşumu, hormonal ve fiziksel değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir ve bu dönemde selülit tedavisine yönelik birçok yöntem uygulanamaz. Ancak sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, yeterli sıvı alımı, dengeli beslenme ve uygun egzersizlerle selülit oluşumu azaltılabilir. Doğum sonrası dönem ise selülit tedavisi için daha uygun bir zaman olacaktır. Anne adayları bu süreçte doktorlarının tavsiyelerine uyarak hem bebeklerinin hem de kendi sağlıklarını koruyabilirler.